Ana Sayfa Sanatçılar Nazmi Ziya GÜRAN
Nazmi Ziya Güran (1881; Aksaray, İstanbul - 11 Eylül 1937), Türk ressam ve sanat eğitimcisi.
İlköğrenimini İstanbul Vefa Özel Şemsülmaarif adlı bir okulda tamamladı. Vefa Lisesi ardından da Mülkiye Mektebi’nde öğrenim gördü. Çocukluğundan beri sanata düşkünlüğü olan Nazmi Ziya, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde öğrenimi sürdürmek istedi. Ancak ailesi onun bu isteğine karşı çıktı. Resim öğretmeni amcası Binbaşı Hasip’ten ders aldığı öğrenilince engellendi. 1901 yılında Mülkiye Mektebi’nden mezun oldu. Aynı yıl babasının ölümü üzerine kendi kararını verebilecek duruma gelince 1902 yılında Sanayi-i Nefise’mektebi’ne kaydoldu. Ancak, okulda uyum sağlamada ciddi sıkıntılar yaşadı.
Akademide öğrenciyken, İstanbul’a gelen ve kendisi ile tanışma fırsatı bulduğu Fransız Neo-Empresyonist ressam Paul Signac’ın etkilerini değerlendirecek yeterli veri bulunmamaktadır. Etkiler hangi kaynaktan gelirse gelsin; sanatçının daha akademide öğrenci iken eğitimi verilen sanat anlayışıyla ciddi bir çatışma yaşadığı anlaşılmaktadır. Eğitim kurallarına uymadığı gerekçesiyle hocası tarafından şikâyet edildi. 1907 öğretim yılı diploma sınavında resimleri Osman Hamdi Bey tarafından beğenilmeyerek mezuniyeti bir yıl gecikti.
1908 yılında mezun olan sanatçı aynı yıl kendi olanaklarıyla Paris’e gitti. Burada kısa bir süre Academie Julian’da çalıştıktan sonra Ecole National Supérieur’da eğitimini sürdürdü. Cormonn’un atölyesindeki çalışmalarından artta kalan serbest zamanlarında açık havada resim yaparak zamanını değerlendirdi. Bu arada Hoca Ali Rıza’nın kimseden etkilenmemesi yönündeki, hayatı boyunca sadık kaldığı öğüdünü aklının bir köşesinde tutarak müzeleri gezmekten geri kalmadı.
Louvre Müzesi’nde iki ay çalıştı.
1911 yılında atölye arkadaşı ile evlenen sanatçı, yurt dışında bulunduğu süre içerisinde aynı zamanda Almanya ve Avusturya’yı ziyaret etti. 1914 yılında yurda döndü. Hemen ardından İzmir Muallim Mektebi Müdürlüğü ve İstanbul İl Tedrisat Müfettişliği gibi görevlerde bulundu. Bu sırada savaşın nefesi tüm Avrupa’da hissedilmektedir. Mütareke yıllarında ailesinin geçimini sağlayabilmek için arkadaşlarıyla Çamlıca’da tavuk çiftliği kurmak ve kunduracılık yapmak gibi girişimlerde bulundu.
1918 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi’ne Müdür oldu. 1921’e kadar süren müdürlüğünün ardından 1925 yılında iki yıl daha müdürlük görevinde bulundu. 1909 yılında kurulan, ilk adıyla Osmanlı Ressamlar Cemiyeti, sonraki adıyla Güzel Sanatlar Birliği içerisinde yer alıp onların 1916 yılından itibaren her yıl düzenli olarak gerçekleştirdikleri sergilere katıldı. Nazmi Ziya, Akademi’deki hocalığı ve devletten aldığı resmi siparişleri yerine getirmekten arta kalan zamanlarında doğayla başbaşa kalarak açık havada manzara resimleri üretmeye devam etti.
300’e yakın resmini sergide yerleştirmek ve asmakla titiz bir şekilde uğraştı. Bu heyecan ve yorgunluk, 17 Ağustos 1937 günü açılan ve 35 yıllık sanat hayatını ortaya koyan büyük bir sergiyle sonuçlandı. Ancak, aynı zamanda sanatçının bitkin düşmesine yol açtı. Sergi henüz kapanmadan 11 Eylül 1937 tarihinde gelen bir kalp krizi ölümüne neden oldu.