Bize Ulaşın

Ana Sayfa Sanatçılar Süleyman SEYYİD

Süleyman Seyyid

Süleyman Seyyid Sanat Eseri Değerleme | Sanat Değerleme Uzmanı < meta name="keywords" content="Süleyman Seyyid, resimleri,Süleyman Seyyid biyografi, Süleyman Seyyid eserleri, Süleyman Seyyid resimleri, Süleyman Seyyid tablo değeri, Süleyman Seyyid sanat eseri fiyatları, Süleyman Seyyid sanat eseri satışı, Süleyman Seyyid orijinal tablo değeri, Süleyman Seyyid eserlerinin değeri, Süleyman Seyyid resim değerleme." />

Süleyman Seyyid (1842-1913), Türk bir ressam.

1842’de İstanbul’da dünyaya geldi. Dedesi ünlü bir sedef kakma ustası idi. İlk ve orta öğrenimini Maltepe ve Maçka Askerî okullarında tamamladıktan sonra Harbiye Mektebi’ne girdi. İdadi ve Harbiye’de iken yaptığı karakalem ve suluboya etütleri ile hocalarının dikkatini çekmiştir.

1862’de Paris’te açılan Mekteb-i Osmani’ye gönderilen ilk talebeler arasında yer aldı ve bu okulda eğitim gördü. Bu okulun 1875’te kapanmasından sonra dönemin ünlü hocalarından ressam Cabanel’in atölyesine girdi. Paris’te sekiz yıl kaldıktan sonra bir yıl da İtalya’da çalışmalarını sürdürdü. 1870 yılında İstanbul’a döndü.

Süleyman Seyyid yurda döndükten sonra Harbiye Mektebi resim öğretmenliğine tayin edildi. Istifa ederek 1880’de Kuleli Askeri İdadisi’ne geçti. 1884 yılında ise Askeri Tıbbıye İdadisi resim öğretmenliğine geçerek, sanat hayatı ve öğretmenliği 1910 senesine kadar 26 sene boyunca sürdürdü.

Süleyman Seyyit Bey, askeri mekteplerde toplam olarak 36 yıl hocalık yapmış; miralaylık rütbesine kadar yükselmiştir. Bu nedenle subaylar ve doktorlar arasında tanınır. Leylaklar adlı ünlü natürmortu ile Paris Dünya Sergisi’nden madalya kazanan Süleyman Seyyid, Mekteb-i Mülkiye-i Şahane’nin ilk kuruluşunda ders programlarını düzenleyerek Tanzimat döneminde Batılılaşma hareketine katkılar sağlamış ayrıca iki gazetede sanat yazarlığı ve çevirmenlik görevlerini de üstlenmiştir.

Sanatçı, çalışma hayatı boyunca Üsküdar Nuhkuyusu’nda büyük ahşap bir evde yaşadı; Çamlıca, Kısıklı, Bulgurlu, Hekimbaşı, Dudullu, Kayışdağı, Alemdağı, Fenerbahçe gibi yerler onun için esin kaynağı oldu. Ancak Üsküdar’la ilgili resimlerinin çok azı günümüze ulaştı. 1910 yılında albay rütbesi ile emekli oldu ve Sarıyer’e taşındı.

Pertev Boyar’a göre, hak ettiği maaşları tahsil edebilmek için uzun süre emek verdiği değerli eserlerini zamanın ileri gelenlerine hediye etmek zorunda kalarak mağdur da olmuş ve hayatta iken yapıtlarından dolayı hiçbir maddi yarar elde edememişti. Sanatçı, 23 Eylül 1913’te Sarıyer’de öldü.

Kişisel Verilerin Korunması